21 Mayıs 2012 Pazartesi

M.Mungan söyleşisi üzerine..

Murathan Mungan öyle bir söyleşi vermişki bugünki Radikal'e..
Mukakkak ki birşeyler katmak isteyen, düzeltmeler yapmak isteyen için yer vardır hala..
Ama Mesleği düşünmek ve yazmak, hayatı ise anlamak üzerine kurulu bir insanın çok yerinde seçtiği kelimeler ve üslup dikkat çekiyor..
İmrendiriyor.. "bunları diyen ben de olabilirdim" dedirten cinsten..

Kendi adıma beni zorlayan ve üzerinde çalışmam gereken kısım şu:
"kimse kimsenin aydınlığının kaç karat olduğunu hesaplamaya kalkmasın"

Bu konuda kararsızım..
Senelerce Türkiye'nin başına gelenlerin en büyük sorumlusu olarak kendini "aydın" diye nitelendiren kesimi gördüm..
Çünkü belirlenmiş batı dogmalarının peşinden gittiklerini ama aslında derinlemesine düşünmeden yoksun olduklarını düşündüm.
Batıcı olunca sanki muhafazakar olunamazmış kabullerine karşı çıktım.
Düşünceden yoksun oldukları için, çiğnenmemesi gereken sınırları ancak onları koruduğu sürece koruduklarını düşündüm..
Cümlelerim geçmiş zaman diye bu düşüncelerimi bir kenara atmıyorum elbette.
Ama düşünüyorum..
Çünkü "kimse kimsenin aydınlığının kaç karat olduğunu hesaplamaya kalkmasın" cümlesi hayat görüşüme uygun bir ifade..
Ama beni korumadığı zaman esnetebileceğim bir şey mi?
Olmamalı..
Sanırım M.Mungan'ın sözleri kişiler için geçerli.. Kişilerin aydınlığını ölçmeye kalkmayın ama fikileri, eylemleri takdir de edilebilir, eleştirledebilir..

Hiç yorum yok: