12 Nisan 2012 Perşembe

İçimizdeki Korkağı Yenmek..

Bugün çıkan Fazıl Say haberlerinden sonra, youtube u açtım, Fazıl Say'ın 5N1K ya katıldığı bölümü başından sonuna kadar izledim.
Evet Fazıl Say çokça sert, bazen de hakaret içeren bir üslup ile konuşuyor. Özellikle 5N1K'daki konuşması boyunca gözlemlediğim kendini dizginlemek için oldukça da çaba sarfetti.
Bence başarılı da oldu.
Ama Cüneyt Özdemir birçok açıdan sınıfta kalmıştır. Nasıl mı?

1- Fazıl Say'ın içinde yaşadığımız toplum ve onun gidişatı ile ilgili yaptığı eleştirilerine yaklaşımı hep aynı oldu:  Ne yapalım, toplumumuz böyle, yok mu sayalım, ne olduğumuzu kabul etmez miyiz dedi.
Ya da kızmak yerine farklılıkları kabul edemez miyiz dedi.
Tek kelimeyle: SAÇMALIK.
Zaten bir eleştiri öncelikle bir durum değerlendirmesini gerektirir.
Toplumun şindiki durumunu belirlemelisiniz ki gidişat hakkında yorum yapabilin ve daha sonra bunu eleştirebilin.
Yani bir eleştiri yapmanın ön koşulu zaten kabul etmek. Ama kabul etmek eleştiriye engel teşkil etmez.

2- Sayın Göle'nin arabesk hakkındaki yorumunu okurken algılayamamıştır. Göle arabesk görgüsüzlüktür diyor. Ve görgüsüzlükler toplumların kültürel devinimlerini tetikler diyor. Fazıl Say da arabesk olmasın demiyor. Görgüsüzlük değildir demiyor. Fazıl Say arabeskin kültürümüzü domine etmesi sonucuna bizi götüren sebepleri eleştiriyor. Göle'nin yorumundan benim çıkarımım, arabesk eleştirilemez demiyor.
Yani Göle'nin yorumu ile Fazıl Say'ın eleştirisi esasında çelişen söylemler değiller.
3- "at last but not least" dedirtecek bir şey.
FS: referandumla tehdit edilmemiz hoş mu?
CÖ: siz hayır mı diceksiniz?
FS: hayır dicem
CÖ: bertaraf edilmekten korkmuyor musunuz?
Gerçekten utandım. Gazetecilik mesleğini icra eden bir insanın böyle bir kafa yapısında olması benim adıma tek kelime ile utanç verici. ister evet de ister hayır kime ne? ama bırakın gazeteci olma iddiasını, özgür basını, özgür bir birey olma iddianız var ise eğer, en azından evet ya da hayır deme sebebini kafanızda bertaraf olma korkusuyla rasyonalize etmemenizi beklerim, temenni ederim..

Kapanışı Fazıl Say'ın güzel cevabıyla yapmak isterim:
"Ben bir dünya sanatçısıyım.
Onurlu bir insanım.
Geldiğim yere büyük bir emekle geldim; dünyanın her yerinde; bestelerimle, çalışımla.
Çok zor bir hayattan geçtim.
Çok büyük önyargıları yendim.
Kendimi yendim.
Korkmuyorum.
Ben böyle bir durumda içimdeki korkağı yenmek durumundayım."

Hiç yorum yok: