26 Ağustos 2010 Perşembe

Reklamlar..

Bazı reklam ve tabelaların yasaklanması gibi faşist bir öneride bulunmayacağım merak etmeyin, ama yapanlara veya onları yaptıranlara biraz, azıcık, küçücük kafa yorun lütfen diyeceğim..

Daha önce de değinmiştim, Turkcell'in parmak oynattığı kampanya reklamlarından birinde, benzinliğe gelen kadın Turkcell'e mesaj atıyor ve kampanya kodunu öğrenip indirimden yararlanıyordu.
Benzin istasyonlarında mobil telefon kullanmak tehlikeli ve yasak!

İstanbul'da La Maison, Ankara'da Makarna giriş yasak olan sokak başına oklu tabela koyuyorlar..

En son olarak da İş Bankası'nın Cep Bank reklamı; uçaklarda cep telefonu kullanmak yasakken, reklam sadece uçakta geçiyor?

Think twice, be wise..

13 Ağustos 2010 Cuma

Thailand Audition..

Gaziantep'teki Türkünü Söyle elemelerini kaçırmıştım ama Tayland'daki Thailand Audition get fun @Korea elemelerini kaçırmadım..
Güzel güzel izledik, kızlar çok güzel dansediyorlardı. Sonra aralarından bir tanesi bize biraz farklı geldi..
"Aaa erkek galiba, ama helal olsun bütün kızlardan daha alımlı dansediyor" dedik..
Meğer hepsi erkekmiş..
Thai'ler için saç uzatmak ve kıyafet yeterli, ne hap ne başka bişey..

O da Buda bu da Buda..

Hüseyin'in dediği gibi:

o da Buda,

bu da Buda"


Çok şey kaçırdınız..

Bugün Tayland saatiyle 10:15'te  (İstanbul saati: 06:15) FuramaXclusive lobisinde olmayanlar çok şey kaçırdı..
Ancak Bridget Jones'un başına gelecek türden bir düşüş sahnesinin baş kahramanıydım.. Yardımcı rolde ise kollarını bana doğru 140 derecelik açıyla açıp bekleyen bellboy..

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Massage in Bangkok

Evet Tayland'da masaj ucuz ve evet heryerde yapıyorlar; sokak aralarında, otellerde, kaldırımlarda, sky train istasyonlarında..

İlk deneyimimiz traditional thai massage oldu. Wat Pho'da. Çok iyiydi. Turistler çoğunlukla gittiğinden bence biraz hafif yapıyorlar ama başlangıç için olduça iyiydi. Burda insanların neden bu kadar güler yüzlü olduğunu artık daa iyi anlıyorum.

İkinci sefer için buranın yerlilerine sorduk, siz nereye gidiyorsunuz diye. Dediler yakında Health Land var oraya. Tamam, iş çıkışı gittik. Çok vaktimiz yoktu ayak masajı yaptırdık sadece. Başta biraz gıdıklandım, sonra sertleşti ama güzel bi sertlik. Health Land'den çıkarken, yürürken ayakkabı ayağımdan çıkıyordu.. Masajda ayağım küçülmüş.. Üzerinden iki gün geçti, ayakkabıda hala biraz boşluk var.

Bütün masajların ortak noktası: bitmesin, bitmesin, nooolur bitmesin..

Masajdan çıkışta tabiki yağmur başlamıştı, evet geniş bir şemsiyemiz vardı ama plaj şemsiyesi kadar değil..

8 Ağustos 2010 Pazar

Fist of Zen..



Selam gençler..


Heey, nereye gidiyorsunuz? size diyorum heyo..


İşte buldum sizi..
Napıyorsunuz burda?

Kim demiş sadece spiritual eğitim aldıklarını, bildiğin çim biçtirip, ot yolduruyorlar..

Yemek demişken..

Evet hepsi çiğ ama pişirilmek üzereler.. Kore mutfağında, teppanyaki.. Bildiğin kendin pişir kendin ye konsepti..
  not: otellerde havluyla kuğu veya kalp yapanların kalbimde hep ayrı bir yeri olmuştur. evet ben de karideslerimden kalp yaptım..

Japon mutfağında, etrafı unagiyle sarılmış somonlu sushi.. ve tabi heineken..

Evet japon yine japon mutfağı, çünkü glutensiz yemek bulmak japon mutfağında oldukça kolay. Pişirirken onu koyuyor musunuz bunu koyuyor musunuz demenize hiç gerek yok, bir çok şey zaten çiğ..
Benim etim az biraz ısıya maruz kalmıştı ama hemen yanındaki somon? not at all..
Ahtapot ile bence çiğ yemesi en zor olanıydı, kopmuyor..

Thailand

İtiraf etmeliyimki, Tayland'ın D ile yazıldığını hatırlamamız birkaç dakikamızı aldı..



Çünkü, bir önceki gece dışarı çıkmıştık..


Güzel bir Kore yemeği ve biraz Hakka'dan sonra tabi..



Ve sanırım hala ayılamamıştım..