
31 Ocak 2009 Cumartesi
Konuş be Viggo

23 Ocak 2009 Cuma
Homer Simpson Ruhu

Aksam hala asili olursa fotografini çekmeyi denicem..
21 Ocak 2009 Çarşamba
Başlıyorum
Ileride neyin mutlu edicegini düsünerek yasamaya çalistigim evreyi kapatma karari almistim. Iste uygulamak için bir firsat. Ileriyi düsünerek isleri ertelemek de yok. Ikisini ayni anda yapabirim. Ertelemek ya da birini seçmeyi baklemek sadece sorunu büyütüyor.
Baslamak bitirmenin yarisiymis... Ankara'ya gidicem. Tez Izleme Komitesi olusturup, tez çalismasina basliyorum artik.
HEROES

Nasil olabilir bu? Anca Sylar daha güçlü, Haitian'i alt ettidiyebiliriz. Ama Artur yapamadi. Teorik olarak bu dogru degil. Çünkü yalan dedektörünü saymazsak Peter Sylar'dan daha fazla güce sahip. Yalan dedektörü de Haitian'a meydan okumada Sylar'a biseyler katmamistir diye düşünüyorum.
13 Ocak 2009 Salı
Zaman

7 Ocak 2009 Çarşamba
Savaş vs..
Filistin- Israil_ Amerika konusuna gelirsek, Obama'nin ne birsey yapacagi ne de birsey degistirecegi var. Amerika'nin Israil'e karsi tutumu her zaman aynidir. Israil=Ortadogu'daki Amerika. Obama herhangi birsey yapmicak olsa da, Obama'nin gelisiyle islerin degisecegini de düsünüyorum. Neden? Amerika ve Israil masaya oturmus, Obama resmen devletin basina geçene kadar, topal ördegimiz Bush döneminde Israil'in ne yapicaksa yapsin diye anlasmislardir. Hepimiz görücez ki, Clinton dönemi kadar olmasa da Obama dönemi de Amerikan tarihinin pürüzsüz dönemlerinden biri olucaktir, öyle tasarlanmistir. (Peki bu dönem nasil biticek? Bence yine yeni bir sorunlu dönem takip edicektir bunu Obama'nin basina biseyler gelmesiyle baslayan bir sorunlu dönem olabilir. Neyse daha bunlara cok var..)
Bizim basbakanimizin adeta bir militanmis gibi yaptigi açiklamalara gelirsek, meger bütün bu asabiyetin sebebi Ramallah sinirinda konvoyunun yarim saat bekletilmesiymis. Zaman herseyin ilaci bir kere daha gördük, gün geçtikçe siniri yatisiyor bizimkinin artik devlet yönetiyoruz bakkal isletmiyoruz demeye falan baslamis. Hoş bir temenni..
6 Ocak 2009 Salı
Çeviri demişken, İsrail-Filistin
Son günlerde yine yeni yeniden patlak veren İsrail-Filistin savaşı ile ilgili olarak, haber bültenlerinin hepsi sanki ağız birliği etmişcesine, Hamas'tan bahsederken tek bir ifade kullanıyorlar.
"Terör Örgütü Hamas"
Burada neredeyse ezelden beri süregelmiş İsrail-Filistin anlaşmazlığını masaya yatıracak değilim. Buna bir kitap yazsan bile yeterli olucağını sanmam. Ancak ortada değinmek istediğim bir gerçek var. Hamas Filistin Kurtuluş Örgütüne muhalif olarak faaliyet gösteren bir terör örgütü olmuç olabilir. Ancak, şu an Filistin hükümetinin başında Hamas vardır. Bu olanlar İsrail devleti ile topraklarındaki terör örgütü arasındaki çatışmalardan ibaret değildir. Bu iki devlet arasındaki bir savaştır. Yöntemleri farklı olan iki devlet arasındaki bir savaştır.
Durumu bu şekilde ifade etmeyip Hamas'ı sadece terör örgütü olarak adlandırmanın iki nedeni olabilir; ilki Filistin Devletinin meşruluğunu sorgulamadan kafalardan silmeyi amaçlıyor olabilirler. İkincisi ise Dünya basını çeviri çılgınlığına düşmüş olabilir ve Amerikan basınından birebir çeviri yapmaktadırlar, ki zaten İsrail ezelden beridir Ortadoğudaki Amerika olmuştur. Hangisi iyi bilemiyorum ama benim kanımca burada kimin haklı olduğundan bağımsız olarak gizli bir ajanda ya da yapılan bir yanlış var.
Kimin haklı olduğuna gelince cevap olarak başka bir çeviriden yararlanıcam: Tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan?
Atla Deve vs Rocket Science
Son olarak rastladığım çeviri, yol kenarlarındaki ışıklı reklam panolarında Eti'nin yeni bi ürünü vardı sanırım. Adı cismi aklımda değil ama yazan şey şu: Aya Roket Göndermiyoruz. Benzeri bir anlatım için "Roket Bilimi Değil ya" ile de karşılaşmış olabilirsiniz.
Tamamen çeviri kültürünün ürünü olan bu deyişin aslı "it's not rocket science" olarak kullanılır ki gördüğünüz gibi birebir çeviridir. Peki bu deyişin türkçe meali nedir?
"Atla Deve Değil ya"
Roket bilimi bundan yıllar once amerikalı arkadaşlarımızın hayatına girmiş ama onun komplike bişeyler olduğunu sezmişler. Bizde ise birer varlık timsali olan at ile deveyi almanın komplike olduğu düşünülmüş. İşin acı yanı o zamandan bu zamana kadar bunu güncelliycek bir değerimiz olmamış hayatlarımızda..
2 Ocak 2009 Cuma
Yeni Yıl ve Blogum
Yeni yılda blogumda daha fazla sosyal içerikli başlıklara yer vermek, blogumun bu konuların rahatlıkla tartışılabildiği bir ortam olmasını diliyorum.
Diliyorum ki yeni yılda takipçilerim blogumu sadece sağ alt köşesinde yer alan, takip edilen blogların güncellenme sıralaması için değil, yazılarım sebebiyle de beni tercih etsinler.
Blogumla ilgili yıllık performance plan'imin metric goals kısmına gelmek gerekirse, önümüzdeki 1 yıl içerisinde blogumu takip edenlerin sayısının günde 200 kişi olmasını hedefliyorum. Ufak bir 4 işlem ile ayda 6000 kişi dersek belki bi ufak reklam alma konusunda umut vaat eden sayfalar arasında yer alabilirim. (gördüğünüz gibi son derece mertric öğeler içeriyor, 200, 6000,4, 1 ay ve 1 gün)
Evimin koridoruna grafiti yaptırmak istiyorum, bunun için buradan açık ilan veriyorum. Grafiti sanatçısı tanıdığınız var mı? Bu insanlar nasıl bulunur? Olay tamamen onlara mı bırakılır yoksa bi konsept belirlemesi yapabilir miyiz?
Ayrıca dış bükey bir ayna istiyorum biraz büyükcene.
Transition period
- Yeni yıla sarkan sodexo ticket'ları zaiyat yaşanmadan tüketildi.
- Büyük ikramiye olmasa da 'bi bok çıkmaz' diyenlerin suratında bir şamar gibi patlayan 100 YTL'lik ikramiyeyi kazandım. (Gerçi bilet yarım olduğu için 50 oldu ama etki aynı etki)
- İ. Melih Gökçek resmen AKP Ankara B.B. Başkan adayı. Konuyla ilgili en beğendiğim başlık: Aynı bendende can gibiyiz.
- İTO ticaret lisesinin İSO binasının altında dükkan açmasıyla aralarındaki rekabet iyice kızıştı.
- Tabi aramızdan ayrılanlar da oldu: Miriam Makeba, Afrika'nın sesi, Mandela'nın dava arkadaşı; 'No Woman No Cry' şarkısının söz yazarı, sadece nakaratı dinleyen milyonları büyük bir ikilemin ortasına sürüklmiş Vincent Ford ise Bob Marley'in.
Hadise demişken; TRT yeni yıl kutlamalarında Hadise'yi çıkarttı, yeni eurovision şarkısıyla. Şarkı hakkında pek bi yorumum yok ama kıyafet tam bir fiyasko. Beyaz bir spor sütyeni altına yırtık kot. Bu ne ya? 90'lı yılların başlarında spor salonlarının soyunma odalarında çokça görebileceğiniz bir görüntü olmaktan öteye gidemeyecek birşeydi taki TRT'nin muhteşem vizyonu anılarda yer etmemesi çok normal olan bu görüntüyü tarihin tozlu raflarından çıkarıncaya dek.