Aşırı yoğunluk yaşayan Atatürk Havalimanı adeta bir enerji patlaması yaşıyor. İstanbul'daki yoğunluk nedeniyle Ankara'dan dönüşte önce 40 dakika rötarla uçağa alındık. Daha sonra bir o kadar da uçağın içinde bekledikten sonra uçuş saati 22:00 olan seferle 00:30 da İstanbul a vardık bi 5-10 dakika da alanın içinde uçakla gezindikten sonra otobüse binip havalimanının içine girip valizlerimize ulaşabildik.
Aklınız varsa Sabiha Gökçen'i kullanın derim çünkü Atatürk Havalimanı günlük kapasitesinin %30 u kadar overload çalışıyormuş.
27 Temmuz 2009 Pazartesi
16 Temmuz 2009 Perşembe
Hükmedemeyeceğin şeyi yaratma.
Ulen ben mi yarattım, bana mı sordunuz yaratırken??
Ben parasını verdim satın aldım.
Paranla rezil olmak bu olsa gerek!
Ben parasını verdim satın aldım.
Paranla rezil olmak bu olsa gerek!
15 Temmuz 2009 Çarşamba
Teknoloji Bana Karşı
Bütün bunların tek bir insanın başına gelme olasılığı nedir? Daha da önemlisi, bütün bunların "benim" başıma gelme olasılığı nedir?
Önceleri kend kişisel laptop ım bazı zorluklar yaşamaya başladı, e ömrü doldu, eceli geldi bi formatlamak lazım dedim. Buraya kadar herşey normaldi.
Kısa bi süre önce cep telefonum kendi kafasına göre pilini doldurup boşaltmaya başladı. Telefonda konuşurken birden şarjı bitiyor, kapanıyor. Yarım saat sonra tekrar açıyorum, 2 gün dayanıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, gelen arama melodilerini kendi kafasına göre değiştirmeye başladı. Ben bunlarla uğraşırken iş laptop ım da wallpaper larımı beğenmemeye başladı, kendisi değiştiriyor. Bunlar yetmezmiş gibi itunes um aylar önce bir kere indirmiş olduğum modern sabahlar podcast ini kendiliğinden update etmeye başladı. Her syncronize ettiğimde ipod uma yüklenen podcast'ler ipod hold dayken kendiliğinden çalmaya başlıyor, ne zaman bi müzik dinlemek için ipodumu çıkarsam bangır bangır modern sabahlar bütün şarjımı yemiş bitirmiş oluyor. Pazar günü yine aynı durumda bastım ipod u. Güzelce şarj olsun diye mutfak tezgahının üzerindeki rafta duran logitech e yerleştirdim ve bir süre sonra da evden çıktım. Bomba şindi geliyor.. Wait for it...
Pazartesi eve bir girdim, logitech ve ipod mutfak lavabosunun içinde ve ipod ufak bir yüzme çalışması içinde. Napalım olan olmuş, güzelce kuruladım, şindi ise ebedi olmamasını temenni ettiğim istirahati için onu yalnız bıraktım.
Tamam olan olmuş da, bu nasıl olmuş olabilir?? Benim aklıma 3 alternatif geliyor..
1- Deprem olmuş olabilir.
Rasathane kayıtlarına baktım Denizli'deki deprem benim evi sallamamıştır heralde. Ayrıca rafta herhangi başka bişey yerinden oynamamış!
2- Eve biri girmiş olabilir.
Giren kişi eve girip sadece ipod u düşürüp çıkmış olmalı çünkü başka hiçbir şeyde bir değişiklik yok.
3- Evimde cinler olabilir.
En muhtemel seçenek bu gibi görünüyor..
Ve son nokta: Bugün sabah rüyamda eve giriyordum ve bakıyordum ki dvd player'ım yerinde yoktu.(?) Adeta Terminator Last Stand i kendim yazıp kendim oynuyorum.
Geçmişinden Utanan Cincotti
Robin Scherbatsky'nin "Let's go to the mall, today" çıkarmasından beri alışveriş merkezleri böyle konser görmedi.
Peter Cincotti'nin İstanbul Caz Festivali kapsamında verdiği konser için dün akşam İstinye Park'taydım. Mekan alışveriş merkezi olmasına rağmen gayet güzeldi. Bunaltmayan bir yaz akşamında, bir Avrupa şehrinde downtown daki square lerden birinde verilen konserleri andırıyordu.
Müzikal anlamda daha bir Sinatra beklerken, biraz caz biraz rock alternatif buldum genci.
Konser çıkışı Peter akülü arabasıyla imza standının başına geçti. Gördüğüm o ki, hatırı sayılır bir genç kız hayran kitlesine sahip. Neyse genç kızlar kikirderken sıra bize geldi. Ve gecenin en merak edilen sorusunu Peter'ın ta kendisine yönelttim.
Sırma: Peter tamam kız seni sahnede Sinkotti diye tanıttı ama sen kendine ne diyorsun? Sinkotti mi, Çincotti mi?
Yavrum dedim Peter sana iki çift lafım var. Hayatta iki şeyden kaçınıcan: biri geçmişinden utanmıcan diğeri ise soğuk taşa oturmıcan..

Müzikal anlamda daha bir Sinatra beklerken, biraz caz biraz rock alternatif buldum genci.
Konser çıkışı Peter akülü arabasıyla imza standının başına geçti. Gördüğüm o ki, hatırı sayılır bir genç kız hayran kitlesine sahip. Neyse genç kızlar kikirderken sıra bize geldi. Ve gecenin en merak edilen sorusunu Peter'ın ta kendisine yönelttim.
Sırma: Peter tamam kız seni sahnede Sinkotti diye tanıttı ama sen kendine ne diyorsun? Sinkotti mi, Çincotti mi?
Peter: Aslen ailem İtalya'dan, ama ben kendime Sinkotti diyorum.
Sırma: Hemşerim memleket nire sen ondan haber ver, bak italya diyosun, soyad da italyanca.
Peter: Yok ben New York'tan geliyorum. Ailem Çinkotti diyor ama ben Sinkotti diyorum.
Fazla deşmek istemedim, belki de alışverş merkezindeki konserlerinde Sinkotti'yi kullanıyor da olabilir, kim bilir.. Bu numarayı Robin de Sparkles soyadını kullanarak yapmıştı;)
Yavrum dedim Peter sana iki çift lafım var. Hayatta iki şeyden kaçınıcan: biri geçmişinden utanmıcan diğeri ise soğuk taşa oturmıcan..
14 Temmuz 2009 Salı
PUBLIC ENEMIES
Dün akşam Public Enemies filmine gittim, John Dillinger'la tanıştım.
Bonnie and Clyde'ı her izlediğimde hissettiğim üzüntüyü bu filmde de hissettim. Sanırım gerçek hayatla tamamen fictive hollywood filmleri arasındaki farkı da bu yaratıyor.
Üzüldüm falan ama bir yandan da bir taşla iki kuş vurmuş olmamın, tek bir filmle hem Johnny Depp'i hem de Christian Bale'i izlemiş olmanın verdiği tatlı huzurla uyudum akşam.
Ufak bir not, yapımcı John Dillenger rolünde Johnny Depp'i oynatarak maliyeti azaltmış, dönem kıyafeti aramak zorunda kalmamış. Johnny Depp'in özellikle gözlük ve şapkaları gerçek hayatta da sıkça kullandığı şeylerdi, bildiğin evden getirmiş. Seviyoruz seni Johnny..
Bir sonraki Batman'de yine birlikte oynayacaklarmış.. Ama please Batman'de hiç olmadı ev sahipliği hatırına Christian'ı daha karizmatik yapalım. Olsun dudakları fazla ince olabilir ama ona rağmen çok iyi.
13 Temmuz 2009 Pazartesi
Samantha..
"I don't believe in the republican party or the democratic party. I just believe in Parties"
Samantha Jones..
Samantha Jones..
10 Temmuz 2009 Cuma
Tesla'nın anısına..
Google sağolsun, görgümüze görgü katıyor. Bugün Nicola Tesla'nın doğumgünüymüş.
Tesla hakkında yazılmış gerçekler dışında sanırım bazı efsaneler de var..
Bir deprem makinesi yaptığı söylenir. Yerküreye suni sancı gibi stres yükleyip biriken tension'ı büyümede salıvermeyi amaçlayana bir deprem makinesi. Ben inanıyorum. Bugün bile hala kullanıldığına dair dedikodular da var. Neden olmasın??
Benim teorim ise, "The Prestige" deki mad scientist Tesla, ya da en azından ondan esinlenilmiş.
Ama kendi değerlerimizi de unutmayalım. Bknz Erge dönergeci
Tesla hakkında yazılmış gerçekler dışında sanırım bazı efsaneler de var..
Bir deprem makinesi yaptığı söylenir. Yerküreye suni sancı gibi stres yükleyip biriken tension'ı büyümede salıvermeyi amaçlayana bir deprem makinesi. Ben inanıyorum. Bugün bile hala kullanıldığına dair dedikodular da var. Neden olmasın??
Benim teorim ise, "The Prestige" deki mad scientist Tesla, ya da en azından ondan esinlenilmiş.
Ama kendi değerlerimizi de unutmayalım. Bknz Erge dönergeci
Kaydol:
Yorumlar (Atom)